14 Mart 2012 Çarşamba

Ankara İstiklal Mahkemesinden Geçenler

black white drop.JPG
Ankara İstiklal mahkemesi Zabıtları -1926- isimli kitapta Ankara İstiklal Mahkemesi’nde yargılanan 40 civarında kişiye ait mahkeme zabıtları var. Yazar, TBMM arşivinde bulunan bu zabıtların muhtevi bulunan 4 ve 5. defterlerin ya kendisine bilinçli olarak verilmediğini veya kaybolduğunu söylüyor. Bu iki defterin, mahkemeye getirilen diğer sanıklarla Atıf hocanın yüzleştirildiğini anlatan zabıtları muhtevi olduğu anlaşılıyor.
Dönemin Meclis İnsan hakları Komisyonu tarafından istenmesine ve TBMM Başkanı’nın yazılı emri bulunmasına rağmen bazı Arşiv görevlilerinin bu defterleri vermemesinin izahı nasıl yapılır, bilemiyorum. Ancak buna benzer vakaların bugün de cereyan etmemesi için ilgililerin hassasiyet göstermesi gerektiği açık. Ankara İstiklal Mahkemesi’nde yargılanan isimlerden birkaçı: İskilipli Atıf hoca: Cemiyet-i Müderrisîn’in ikinci reisliği ve bilahare isim değiştirerek Teali-i İslam Cemiyeti’nin başkanlığı görevlerinde bulundu. İbtida-i Dahil Medarisi Umum Müdürlüğü görevini yürütürken ortaya koyduğu liyakat ve ehliyet sebebiyle yurtdışından yüksek rütbeli teklifler aldığı halde “milletine ve devletine hizmetten ayrılamayacağı”nı söyleyerek bu teklifleri geri çevirdi.
Milli Mücadele’yi bütün varlığı ile destekledi. Değişen şartlar onu ailesinin geçimini sağlamak için kitapçılık yapmaya mecbur etti. Tesettür-i Şer’î, Din-i İslam’da Men-i Müskirat gibi aktüel meseleler hakkında eserler yazdı. Her yazdığı eser için Maarif Vekaleti’nden ruhsat almaya özellikle dikkat ediyordu. Frenk Mukallitliği ve Şapka isimli meşhur eseri için de aynı ruhsatı almıştı. Ancak neşrinden 18 ay sonra bu kitap toplatıldı ve Atıf Hoca 9 Aralık 1925 günü evinden alınarak İstanbul Polis Müdüriyeti’ne götürüldü. Burada aralıksız 22 gün sorgulandıktan sonra “Şapka isyanı alimlerinden” sayıldı ve Ankara İstiklal Mahkemesi’nin emri doğrultusunda kelepçeli olarak bindirildiği bir kömür gemisi ile Giresun’a gönderildi. Oradaki İstiklal Mahkemesi’nde 16-18 Aralık günleri sorgusu yapıldı ve suçsuz olduğu anlaşıldı. Tekrar İstanbul’a getirildi. Serbest bırakılmayı beklerken bir kere daha Polis Müdüriyeti’ne götürüldü ve hücreye atıldı. Mahkeme reisi Ali Çetinkaya, İstanbul basınında yer alan demecinde yer aldığı şekliyle “suçsuzluğu ortaya çıktığı” halde Hoca başka sanıklarla birlikte bu kez de Ankara’ya sevk edildi. Burada bir hücrede tutuldu. 20 Ocak 1926 günü başlayan mahkeme 5 celse sürdü.  
Savcı 3 yıl ağır hapsini istedi ise de 58 gün süren zindan hayatı idam kararıyla sona erdi. Atıf hoca, Türkiye Cumhuriyeti’nin Şapka İnkılabına kitap yazarak muhalefet suçundan 3 Şubat 1926 gecesi Ankara’da Büyük Millet meclisi Önünde asılarak idam edildi. Yazdığı kitap, Şapka Kanunu’ndan iki yıl önce yayımlanmıştı. Üstelik Cumhuriyet’in Maarif Vekaleti’nin izin ve ruhsatıyla!..
Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlara da göz atabilirsiniz

Blog Widget by LinkWithin