Bu hadîs-i şerîfte geçen “Kadere inanma” maddesi, İslamoğlunun Buhârî’den naklettiği 4404 numaralı hadîs-i şerîfte mevcut değilse de, Müslim’in 9 ve 11 numaralı hadis-i şeriflerinde bulunmaktadır.
Zâten kader konusu Kur'ân-ı Kerîm’de sarâhaten beyân edilmekteyken, bunun bir hadisde geçip diğerinde geçmemesi neyi değiştirir? Nitekim Allâh-u Te‘âlâ:
﴿ وَكَانَ أَمْرُ اللّٰهِ قَدَرًا مَقْدُورًا ﴾
“Allâh’ın emri muhakkak yerini bulan bir kader olmuştur” (Ahzâb Sûresi:38) buyurmaktadır. Diğer bir âyet-i kerîmede de:
﴿ إِنَّا كُلَّ شَيْءٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَرٍ ﴾
“Şüphesiz ki, biz her şeyi bir kaderle yarattık.” (Kamer Sûresi:49) buyrulmuştur.
İbn-i Kesîr Tefsîrinde zikredildiğine göre bu âyet-i kerîmenin sebebi nüzûlü olarak Ahmed ibn-i Hanbel (Radıyallâhu Anh):
“Müşrikler kader konusunda Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ile çekişmek için geldiklerinde bu âyet-i kerîme nâzil oldu.” demiştir. (Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned:2/444)
Müslim, Tirmizî ve İbni Mâce de bu şekilde nakletmişlerdir. Bezzâr’dan nakle göre:
“Bu âyet-i kerîmeler kaderi inkâr edenler hakkında inmiştir.” (Müslim, Kader:4, no:2656, 4/2046; Bezzâr, no:1513, 2/110; İbni Kesîr, et-Tefsîr:13/305)
İbni Ebî Hâtim’in Zürâre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyetine göre Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):
«نَزَلَتْ فِي أُنَاسٍ مِنْ أُمَّتِي يَكُونُونَ فِي آخِرِ الزَّمَانِ، يُكَذِّبُونَ بِقَدَرِ اللَّهِ.»
buyurmuştur.
“Bu âyetler, ümmetimin son döneminde zuhûr edip, Allâh’ın kaderini inkâr edecek olan birtakım insanlar hakkında indi.” (İbni Ebî Hâtim, no:18714, 10/3321; Taberânî, el-Mu‘cemu’l-Kebîr, no:5316, 5/276; İbni Kesîr, et-Tefsîr:13/305)
Buhârî kader hakkında müstakil kitab (bölüm) açarak:
﴿ وَكَانَ أَمْرُ اللّٰهِ قَدَرًا مَقْدُورًا ﴾
“Allah’ın emri muhakkak yerini bulan bir kader oldu.” (Ahzâb Sûresi:38)âyeti kerîmesini zikretmiş ve o babta kaderle alâkalı yirmi altı hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. (Buhârî, Kader, no:6221-6246, 6/2433-2441)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder