16 Şubat 2009 Pazartesi

Cemaat Ve Birlik / والمجتمع المحلي والاتحاد

Büyük İslam Cemaati
Muhtelif üstadlardan ders alıp, etrafında halka oluşturan, farklı meşreplere mensup cemaatler ve müntesipleri, Kur’an ve sünnet çizgisinde oldukları müddetçe “Büyük İslam Cemaati”nin birer parçasıdırlar.

Cemaat Nedir?
Cemaat; aralarında kan ve akrabalık bağı bulunmayan insanların, bir önder etrafında toplanarak birbirlerine inanç ve gönül bağıyla kenetlendikleri topluluğun adıdır.
Müminler bu manada, Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhisselam’ın imametinde birbirlerine sımsıkı bağlı bir cemaattir. Bu manevî zincirle kenetlenip Sevgili Peygamberimizin Sallallâhü Aleyhi Vesellem’in yolundan gidenlere “Ehl-i Sünnet Vel-Cemaat” denir.

Bundan dolayıdır ki Resul-ü Ekrem Efendimiz:
“Her kim cemaatten bir karış ayrılıp da ölürse, şüphesiz ki bir türlü cahiliye ölümü ile ölmüş olur” buyurmuşlardır. Muhtelif üstadlardan ders alıp, etrafında halka oluşturan, farklı meşreplere mensup cemaatler ve müntesipleri, Kur’an ve sünnet çizgisinde oldukları müddetçe “Büyük İslâm Cemaati”nin birer parçasıdırlar. Onların ortak özellikleri birbirini sevmeleri, kendi aralarında şefkat ve merhametli, inanmayanlara karşı onurlu ve vakarlı olmalarıdır.
Üstadımız Mahmut Efendi Hazretleri Kuddise Sirruhu, diğer cemaat müntesipleri için sohbetlerinde: “Sakın Nurcu, Süleymancı demeyin. Süleyman Efendi’nin talebeleri, Said-i Nursî’nin talebeleri deyin” buyururlardı. Böylece İslâmî cemaat mensuplarının, birbirlerine daima muhabbet ve hürmetle davranmalarının lüzumunu beyan ederlerdi.

Ülkemizde var olan farklı cemaatler iftiraka (parçalanıp bölünmeye) değil, i’tilâfa (yakınlaşma ve kaynaşmaya) sebeptirler. Onlar iman bahçesinin çiçekleridir. Her birinin elvan ve rayihaları farklı olsa da, onları bitiren mümbit bahçe aynıdır. Hepsi de, aynı amaca farklı vasıtalarla hizmet eden, insanların gönüllerinde iman meşalesinin yanması için çalışan gönül erleridir. Hizmet gayeleri, hedefleri, evrâd, ezkâr ve tesbîhleri “Bir”dir.

İki cihan serveri Hz. Muhammed Mustafa Sallallahü Aleyhi Vesellem:
“Mü’minler birbirini sevmek ve şefkat etmekte tek vücut gibidir. O vücudun bir uzvu rahatsız olsa, ateşlenmek ve uykusuz kalmak suretiyle tüm vücut ondan etkilenir” buyurmuyor mu? Omuz omuza namaza durduğu kardeşinin halinden bîhaber, birbirinin derdine bîgâne kalan kimseler nasıl tek vücut olabilir?
Beraberlik ve birlik şuuru ancak “Mutlak Bir” olan Allah-u Teala’ya iman edip O’nu tevhîd etmekle, O’nun ve Peygamberinin sevgisi etrafında halka halka bütünleşmekle gerçekleşir. Tüm inananların birbirine sımsıkı bağlanarak bir sevgi yumağı oluşturmasıyla kemale ulaşır. Cemaatler bu gayeye hizmet ediyorsa rahmet, etmiyorsa azaptır.
Selam, rahmette buluşanlara!

Kaynak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlara da göz atabilirsiniz

Blog Widget by LinkWithin