“Biz herkese hakaret edelim. Halkın büyük çoğunluğunun saygı gösterdiği tarihi şahsiyetleri/din adamlarını biz tahkir edelim. Onları farklı şekilde tasvir edelim.. Bunu yaparken, hortumlanan bankalardan aktarılan milyonlarca liralık bütçeleri kullanalım. Ama kimse bize, iki çift laf edemesin. Edenleri hemen yargısız infaza tabi tutalım. Hatta mütedeyyin insanları tahkir etmek için, dini değerleri bile istismar edelim!”
Kim yapıyor bunları?
Kendilerini toplumun efendisi sayan, bir avuç azınlık.
Bunlar bir gün devletin derin bürokratı olarak karşımıza çıkıyor… Bir gün derin siyasetçisi olarak… Bir gün profesörü, bir gün aktristi.. Bir gün senaristi olarak!
....
Ortalığı velveleye vermek için, Kanuni Sultan Süleyman’ı, kendisine meze yapmaya kalkışıyor..
Kanuni’nin hayatını, gerçeğinden farklı göstermeye kalkışıyor.. Bu arada dini kavramları da hafife alıyor..
...
“Kanuni’nin Haremi hakkındaki bilgilerde somut bir dayanağım yok.. Uydurdum gitti” diyor..
Haydi uydurdun..
Peki, “uydurma” üzerine, dindarları tahfife kalkışmak da ne oluyor? Kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder