Din Konusunda 25 Temel Ana Prensip
1. İnsanlar ikiye ayrılır: (a) Rahman'ın kulları. (b) Şeytanın taraftarları.
2. Rahman'ın velîleri (evliyaurrahman) vardır, Şeytan'ın velîleri.
3. Mü'minler bir tek ümmettir. Ümmet birliğini bozmayan ve sarsmayan çeşitlilikler olumlu ve Rahmanîdir; Ümmet birliğini bozan, sarsan, dinamitleyen, çeşitlilikler şeytanîdir.
4. Bir Müslüman’da Ümmet şuuru (bilinci) olmaz; cemaat, fırka, hizip, parça asabiyeti olursa o Müslüman bid'atçidir, bozuktur, dengesizdir.
5. Bütün mü'minler kardeştir.
6. İki çeşit çeşitlilik vardır: Rahmanî, şeytanî...
7. Hiçbir parça ve fırka bütünle özdeşleştirilemez.
8. Bir Müslüman futbol kulübü tutar gibi, futbol holiganlığı yapar gibi aşırılık, hizipçilik, cemaatçilik yapamaz. Yaparsa sapıtır, dengesiz olur, zarar verir.
9. "Ben kendi cemaatime bakarım, öteki cemaatler ve başka Müslümanlar beni ilgilendirmez" diyen sapıktır.
10. Şeyhini, üstadını, hocasını, hocaefendisini, kendi baronunu putlaştıran, farkında olmadan rab haline getiren, onun ismet sıfatıyla muttasıf olduğuna inanan kişi büyük günah, büyük sapıklık içindedir, küfre ve şirke düşmesinden korkulur.
11. Hiçbir din baronunun, cemaat önder veya liderinin dinde değişiklik yapmaya, din esaslarından tâviz vermeye hakkı ve salahiyeti yoktur.
12. İki türlü şeyh vardır: (a) Hakikî şeyh. (b) Müteşeyyıh, yani sahte şeyh, şeyh taslağı. Hakikî şeyhe intisab eden, ucu Resullerin Seyyidine (Sallallahu aleyhi ve sellem) ulaşan çok sağlam ve kavi bir zincire yapışmış ve Mevlâsını bulmuş olur. Sahte şeyhin eteğine yapışan belâsını bulur.
13. Yüce İslâm dini, halkın para ve mallarının ganimet gibi toplanıp zimmete geçirilmesini kesinlikle yasak ve haram kılmıştır.
14. İnanç, ibadet, hizmet konularında Peygamber Aleyhissalâtu vesselamın metodu dışında hak metod yoktur.
15. Halkın parasını ve malını toplayıp zimmetlerine geçiren, kendilerini putlaştıran, övdüren kimselerde hayır yoktur.
16. Nefs-i emmâre seviyesinde ve derekesinde bulunan kişiden reis olmaz, önder olmaz, rehber olmaz, mürşid olmaz. Böyleleri dall ve mudildir (delalete düşüren).
17. İslâm büyükleri mahlûkattan ücret, mükâfat, aferin, para, mal istemezler ve almazlar. Onların işi Halik iledir. Ücretleri O'na aittir.
18. Mahlûkatın alkışlarına, övgülerine meftun olanlar zahirde büyük görünseler bile gerçekte çok küçük ve sefildirler.
19. Müslümanların zillet ve esaretlerinin sebebi düşmanlarında değil kendi cehalet, gaflet, zaaf ve şuursuzluklarıdır.
20. İman ile küfür birlikte sulh içinde olamaz.
21. Hem Halik’a, hem Tağut'a birlikte itaat edilemez.
22. Kur'ân'ın, İslâm'ın temel hükümlerinin, Peygamberin mütevâtir hâdislerinin bir kısmına inanıp, bir kısmına inanmayanlar küfre düşer.
23. Ben Müslüman’ım ama Şeriatı kabul etmiyorum diyen büyük bir tenâkuza (çelişkiye) düşmüş olur. Şeriat, Kur'ân'dan ve Sünnetten çıkartılmış din hükümleri demektir. Şeriatı inkâr ve red eden İslâm'ı inkâr ve reddetmiş olur.
24. Müslüman, ezelde Bezm-i Elest gününde Allah ile yapmış olduğu ahd ü misakı unutmayan, Yaratana verdiği sözü tutan sâdık kimsedir.
25. Kelime-i Tevhid, iki parçadan oluşan bir bütündür. Kesinlikle ikinci parçası terk ve ihmal edilemez, sükûtla geçiştirilemez. Muhammed Resulullah diyen kişi Peygambere biatlidir. Bu biatine ihanet edemez.Tamamı
Mehmet Sevket Eygi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder