8 Ağustos 2009 Cumartesi

Meal Üzerinden Din Tasavvuru İnşası

Ülkemizde meal meselesi –hayli bolartılmış da olsa– bir "imkân" olarak görülme sınırını çoktan aşmış, ciddi bir "tehlike" oluşturmaya başlamıştır.

Meal yazarlarının gerekçelerine bakın: Diğerlerinin meallerinin şu veya bu noktalarda eksiklik/yetersizlik/arıza ile malul olduğu hemen hepsinin ortak tesbiti. Mevcut meallerin Kur'an'ın şiirsel/lirik üslubunu yansıtmadığı gerekçesiyle kaleme alınmış "manzum meal" bile mevcut. Yazılan her meal yeni bir mealin yazılmasına gerekçe teşkil ediyorsa, bu işin hakemliğinin –zaten kendisi "meal mağduru" haline getirilmiş– okuyucuya havale edilmesi çözüm müdür gerçekten? Bu gidişe dur demek bu Ümmet'in sorumluluğu değil midir? ..............


Meal olgusuna mesafeli yaklaşmamın tek sebebi sadece mealin teknik olarak Kur'an ayetlerinin çok boyutlu ve çok katmanlı anlam örgüsünü yansıtmaktan mahrum bulunuşu değil. Aynı zamanda kendi bakış açısını, meşruiyet kaynağı olarak Kur'an'a tescil ettirme gayesiyle kaleme alınmış meallerin, mevcutların önemli bir yekûnunu oluşturuyor oluşu da gözden uzak tutulmamalı. "Meal üzerinden din tasavvuru inşası" adını verdiğim bu faaliyet, pek çok meal yazarının yaptığı işin "Kur'an'ı tahrif" anlamı taşıdığı tesbitine dayanıyor.

Soru şu: Geçmişte Batınîler'in, modern çağada Kadıyânîler'in ve bunlarla şu veya bu ölçüde örtüşen çizgileri benimsemiş kesimlerin Kur'an'ı kendi gayeleri istikametinde yorumlamaları birer "tahrif" (anlamın tahrifi) girişimidir de, günümüzde aynı işi kendi amaçları doğrultusunda yapan meal yazarlarının yaptığı iş neden "masum"dur? Tamamı


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlara da göz atabilirsiniz

Blog Widget by LinkWithin