26 Haziran 2012 Salı

Ehl-İ Sünnet Anlayışı Yıprandı

Ehl-i sünnet kendini üretken kılan bir mekanizma iken biz onu sürekli tükettik. Ehl-i sünnet söylem kendi kendisini tüketti, yıprattı, gözden düşürdü, çok kötü örnekler gördük gerçekten. Ehl-i sünnet kavramını diline dolayarak bir takım şeyler yapan insanların toplum üzerindeki imajları, intibaları çok kötü -bir kısmının tabii.- Dolayısıyla bu hem “Ehl-i sünnet” kavramını yıprattı hem de muhteva olarak bunun içinde ne olup bittiği konusunda bir imal-i fikir yapılmadığı için bunu tükettik biz.

Günümüz  Ehl-i sünnet  dünyasında ilmi, itikadi, dini hareketler, cereyanlar, oluşumlar hakkında ne söyleyebiliriz?
Bizi Ehl-i sünnet olarak farklı kılan bir söylemimiz var mıdır? sorusunu sorsak genellikle olumsuz cevap alırız.
Mesela şöyle desek: “Tüm bu oluşumlar çerçevesinde İran’daki bir şii Müslüman ile Türkiye’deki bir sünni Müslümanın tesbitleri arasında nasıl bir farklılık vardır?” desek kolay kolay farklılık gösteremeyiz; çünkü söylem, fikir kendini ehl-i sünnet patenti ile o doğrultuda şekillendirmemiş. Çok genel-geçer,  bir söylem var, bunun ehl-i sünnet ya da şii karakterli olması pek bir şeyi değiştirmiyor. Ama meseleye ehl-i sünnet zemininde baksanız, tepkileriniz, tespitleriniz o zeminde şekillense çok farkı bir şey çıkacak ortaya. Mesela biz, “Kuran’ın tarihsel bir metin olduğunu” söyleyenlere tepki verirken bir ehl-i sünnet olarak mı tepki veriyoruz, yoksa Müslümanların genel anlayışını esas alarak mı tepki veriyoruz?
“Hadis rivayetlerinin çok kuşkulu olduğunu, hadislerin oluşturduğu alanın çok tekinsiz bir alan olduğunu” filan söylerken neyi esas alıyoruz, ayağımızı nereye basıyoruz? 
Ehl-i sünnet dışı bir zemine basıyoruz. Bu kesin. Ehl-i sünnet olarak baksak farklı bir şey söyleyeceğiz. Bu, aktüel hemen her İslami konu için böyledir. Ama bu iradeyi gösteremiyoruz. Ehl-i sünnet olmak bize sadece muhafazakâr çizgimizi korumada ve o çizgi üzerinden ekonomik, sosyal, siyasi bir takım işler yapmaya zemin hazırlıyor. Bunu mümkün kılıyor. Bu söylemin bizim için aktüel değeri bu. Atamızdan, dedemizden gördüğümüz bir şeyi muhafaza hassasiyeti de eklenebilir buna belki, ama bu kadar!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlara da göz atabilirsiniz

Blog Widget by LinkWithin